Derdin Kaplıcası ve İçmesi
Hakkında
Düzce’nin 17 km güneyinde,400 metre rakımlı, etrafı ormanlık alanla çevrili Derdin (Dolay) Kaplıcası çevresine şifa dağıtmaktadır. Kaplıcadaki su, duru, renksiz ve kokusuzdur. 2 lt/s debideki suyun sıcaklığı ise 42 derecedir. Derdin Kaplıcası özellikle mide, bağırsak, safra kesesi, karaciğer, böbrek, seker ve ayrıca deri hastalıkları için oldukça şifalıdır. Derdin Kaplıcası’nda konaklama amacıyla 15 odalı küçük bir otel de bulunmaktadır. Sodyum bikarbonatlı, sülfatlı ılıca ve içmeler grubunda incelenen suyu, aynı zamanda bol miktarda karbondioksit içerir. Temperatürü32°C, radyoaktivitesi 1.7 man, pH değeri 6.18’dir. Hidroloji uzmanı Prof. Dr. Nusret Şakir Dirisu, ‘Hidroloji’ adlı eserinde, Derdin Kaplıcası’nın suyu için; “Dünyada içiminin hoşluğu ve bünyeye yaptığı etki bakımından daha üstün değerde bir başka su daha yoktur. Böylesine şifalı bir suyun kaynağında kurulacak tesislerin, komşu ülkeler tarafından büyük rağbet göreceğinden şüphe edilemez. Ayrıca, bu şifalı sudan elde edilecek tuz, doktorlar tarafından sıkça tavsiye edilen ‘Naturel Karlsbad tuzu’nun yerini alacak ve hastalara yarar ve kolaylık sağlayacaktır.” demiştir. Bu görüş, Fransız Prof. Dr. Salomon Calci tarafından da; “Bu şifalı su, dünyaca ünlü Karlsbad-Mühbrunnen kaynağı ayarındadır” cümlesiyle doğrulanmıştır. Derdin Kaplıcası, kalevi bikarbonatlı bir sudur. Eşik değerin üstünde sülfat anyonu içermesi nedeniyle, acı, kalevi bikarbonatlı sular grubuna girer. 1 gramın üstünde karbondioksit içermektedir. (1180 mg/lt.) Debisi bol olan bu su, özellikle içme kürlerinde endikasyon kazanır. Karaciğer ve safra kesesi hastalıklarında, içerdiği 8 gramın üstündeki total mi-neralizasyon oranıyla, Fransa’nın ünlü Vichy kaynağına benzer etki göstermesi beklenir. Total mineralizasyonu yüksek olduğundan, az miktarlarda kullanılır. Karaciğer ile safra kesesi hastalıklarında hastalar, kaynağında yapılacak kürlerden son derece olumlu sonuç alırlar. Ayrıca şişelendikten sonra piyasaya verilmesinde de yarar vardır. Türkiye piyasasında ithal maden sularının satıldığı anımsanacak olursa, bu suyun tüm ihtiyacı karşılamasının yanı sıra, Ortadoğu ve Balkan ülkelerindeki mevcut boşluğu dolduracağı ve önemli ölçüde ekonomik değer kazanacağı bir gerçektir. Banyo tedavisi; nevralji, cilt ve kadın hastalıklarına önerilir. İçme tedavisi ise; mide ve bağırsak rahatsızlıkları ile özellikle karaciğer ve safra yollan hastalıklarına iyi gelmektedir. Kaplıcadaki tesisler; iki adet genel tedavi havuzu ile içme çeşmelerinden ibarettir. Sosyal tesis sıkıntısı çekilmez. Konaklamanın ise yeterli seviyede olduğunu söylemek mümkün değildir. Sezon sırasında artan talep karşısında çadır kurulması tercih edilmektedir.
Daha Fazlasını Keşfet
Keşfedilecek daha çok yer var...