Akçaabat Köftecisi

Akçaabat Köftecisi ‘Trabzon’dan Düzce’ye uzanan bir lezzet’ yolculuğunun hikâyesidir. Etin en güzel hikâyesini yazmak için kollarımızı sıvadık ve köfte yoğurduk. Akçaabat Köftesi standartlarına uygunluğumuz konusunda Nobel’e aday olduk. En güzel hikâyede etin en güzel yeri de olmalıydı, menümüze Antrikot koyduk. Başka karakterler de vardı; dana bonfile, kuzu pirzola, tavuk kanat, tavuk pirzola, çöp şiş derken hikâye uzadı gitti. Salata çeşitleri, çorba çeşitleri...

Çorba çeşitleri demişken; bizde bir Akçaabat usulü et haşlama var ki, -buna daha sonra ayrıca değinmek gerekiyor, sormayın gitsin ya da sorun. Size 120 gram dana Antrikot etini 75 dakika boyunca haşlayınca o et bir anda hikâyenin ana karakterine nasıl dönüşüyor, tabii ki de anlatamayız. He bir de şunu eklememiz gerekiyor; bu hikâyede, yani bizim soframızda ikramlar boldur.

Yemekten önce turşu, acılı ezme, süzme yoğurt-kapya biber, yemekten sonra da fındıklı baklava, kuru üzüm, kavrulmuş fındık ve çay-kahve bizim ikramımızdır. İşte bu yüzden diyoruz ki Akçaabat Köftecisi ‘Trabzon’dan Düzce’ye uzanan lezzet’ yolculuğudur.